Akrep zehirinin gramının 13 bin euro ile 19 bin euro arasında fiyatı olduğunu biliyor muydunuz?
Haber karşıma Financial Times'ta çıkmıştı. Türkiye'den çıkan start-up, girişimcilik, melek yatırımcı haberleri her zaman dünyanın önemli ekonomi gazetelerinde yer almıyor. Ancak bu başarı öyküsü dikkat çekmeyecek gibi değildi.
Kim bunlar diye bakınca, Emine Sabancı Kamışlı, Akın Kozanoğlu, MehmetBuldurgan, Sedef Korkmaz ve Hasan Ulusoy gibi iş dünyasından çok iyi tanıdığım isimler çıktı.
Sabancı Grubu'ndan tanıdığım Akın Kozanoğlu'nun yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğü ŞirketOrtağım, Temsa'nın eski Genel Müdürü Mehmet Buldurgan'ın girişimiyle 2013'te kurulmuştu. Vitra Genel Müdürü Hasan Pehlivan, yine Sabancı'nın eski üst düzey yöneticilerinden Dursun Akbulut ve de birçok sigorta şirketlerinde üst düzey yöneticilik yapan Sedef Korkmaz'ın da ortak olduğu ŞirketOrtağım'da yer alan Hasan Ulusoy'un Nobel İlaç'ın kurucusu olduğunu söylememe bilmem gerek var mı? İşte iş dünyasından 6 isim bir araya gelerek girişime dönüşebilecek fikirlerle yatırımcıları buluşturuyor.
Akrep zehiri projesine gelince... 2017 yılında Emine Sabancı Kamışlı bir televizyon programında Urfa'da akrep toplayan Ali Yılmaz ve Bilal Bakırhan'ı görür ve ŞirketOrtağım'a, akrep zehiri üretimi konusunda bir proje geliştirilirse yatırım yapabileceğini söyler ve Albila isimli şirketin kurulmasına öncülük eder. Başlangıçta 25 melek yatırımcının ortak olduğu Albila öyle ilgi çeker ki yatırımcı sayısı 40'a ulaşır.
CEO koltuğunda oturan Sedef Korkmaz ile sohbet ederken öğreniyorum ki ŞirketOrtağım'ın hali hazırda 12 yatırımı var ve Albila toplamda yapılan 20 milyon liralık yatırımla en büyük girişim.
Korkmaz, "Akrepi sağıp, zehirinden antiserum üretmek için 'Akrep çiftliğikuralım' fikri bir hayaldi ancak şu anda gerçek oldu" diyor.
Neticede, 18 yıldır akrep üzerine çalışan Eskişehir Osman Gazi Üniversitesiakamedisyenlerinden Figen Çalışkan ile bir araya gelen Albila, Urfa'da organize sanayide kurmayı düşündüğü tesisi için Eskişehir'e yönelir.
Sağılan zehirler atlara enjekte edilip, antikor oluşturulduğundan bir haraya da ihtiyaç duyan Albila'ya Eskişehir Üniversitesi, 'Bizim haraları kullanın' teklifi yapar ve bunun üzerine Akrep Evi, At Evi, Deney Evi ve İsviçre'de bu konuda deneyimli bir laboratuvar ile birlikte üretim Eskişehir'de hayata geçer.
Üniversite-sanayi işbirliğine büyük önem verdiklerini anlatan Korkmaz, Meksika Ulusal Otonom Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü ve Ajantin Buenos Aires Üniversitesi ile de işbirliği yaptıklarını söylüyor. Yerelleşme de dikkatimi çekiyor. Çünkü öğreniyorum ki akrep serumları Türkiye'ye ithal ediliyor. Korkmaz, "3 bin akrebimiz ve 600 bin flakon yani tüm üretim kapasitemiz oluştu. KOSGEB'ten Ar-Ge ve stratejik ürün desteği aldık. İlk pilot üretimimiziyaptık. Şu anda Sağlık Bakanlığı test yapıyor. Yani ruhsat aşamasına geldik. İzinlerimizi alınca, Türkiye'nin ilk biyolojik/biyoteknolojik akrep antiserum üreticisi olacağız ve Afrika ile Ortadoğu'ya ihracat yapacağız. Sonra da kuduz ve yılan konusunda da üretime başlayacağız" diyor.
İşte size ünü ülke dışına taşan bir güzel girişimcilik öyküsü...